Bilecik’te 150 yılı aşkın süredir üretildiği bilinen coğrafi işaret tescilli Çukurören biberinde hasat başladı.
Türk Berat ve Işaret Kurumunca coğrafi işaret belgesiyle tescillenen biberin hasadı üzere üreticiler sabahleyin er saatlerden itibaren çalışma yapıyor.
Merkeze ilişkin Çukurören köyünde halkın ağırlıklı anlaşma kaynağı olan al renkteki üzücü biber, hasattan bilahare kurutularak yurt içindeki satış noktalarına gönderilecek.
Köyde 37 maraba marifetiyle 320 dekar alanda üretilen biberde bu sene kısaca 650 ton rekolte bekleniyor.
İl Ekincilik ve Orman Müdürlüğü ve İl Hususi İdaresi ortaklığıyla hazırlanan, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansınca 600 bin liralık ile desteklenecek proje kapsamında Çukurören’da oluşturulacak Karye Kalkınma Kooperatifi bünyesinde düz yazı edilecek makineli tüfek kurutma tesisiyle hareket gücü maliyetinin düşürülüp istihsal alanlarının artırılması hedefleniyor.
Çukurören Köyü Muhtarı Muhittin Dündar, AA muhabirine, yetiştirdikleri biberin dede tohumundan elde edildiğini söyledi.
Çimlenmesinden tohumuna, üretiminden hasadına kamu aşamaların köylüler marifetiyle yapıldığını belirten Dündar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tohumunu on paralık değiştirmedik. Biberimizin kalıtım bilimi özelliği bozulmamıştır ve aroması ayrımlı aynı yapıt. Bunun sırrı toprağından ve suyundan. İl Ekincilik ve Orman Müdürlüğünün ‘iyi tarım uygulaması’ ile istihsal yapıyoruz. Bu de kalitemize nitelik katıyor. Rastgele biber biberli oluyor ama bizim biberimiz yara olmakla bu arada yemeğin lezzetini değiştirmiyor.”
Dündar, üretimi çoğaltmak amacıyla teknolojiye ayak uydurduklarını tabir etti.
Kurutma tesisi projesinin hayata geçirilmesiyle üretimi artırmayı, pazarın genişlemesini ve balaban marketlerde satışı hedeflediklerini dile getiren Dündar, “Hasada başladık. İyi ekincilik uygulaması ile denetimli benzeri şekilde istihsal yapıyoruz. Zararlı reçete kullanılmaması üzerine üreticimizi uyarıyoruz.” dedi.
Kuru fasulye, nohut, çorba ve Arnavut ciğerinin beraberinde tüketiliyor
Üreticilerden Birol Özdemir ise mart ayından itibaren özenle ilgilendikleri biberin hasadına başladıklarını belirtti.
Emek pahal bire bir aksiyon yaptıklarını anlatan Özdemir, şunları kaydetti:
” Herhangi Bir yıl dalından kopardığımız biberin tohumunu çıkartarak gelecek seneye ekerek üretime devam ediyoruz. Yani 12 ay ilk aşamasından serencam aşamasına büyüklüğünde uğraşıyoruz. Ağırlıklı olarak Marmara ve Iye bölgelerine gönderiyoruz. Tabii yöntemle kurutulması nedeniyle tercih ediliyor. Yemeklere ayrı benzeri dilsiz ve hoşlanma katıyor. Çığlık biberimiz genellikle lokantalarda sıska fasulye, nohut ve çorbaların yanı sıra tüketiliyor. Trakya ve Iye Bölgesi’nde da Arnavut ciğerciler özellikle olmak üzere ızgaracılar çokça alıyor. Müşterilerimiz kıvançlı. Biberimizin kalitesini bilenler bizi buluyorlar, pazarlamada baskı çekmiyoruz. Seçkin bölgenin kendine özgü ayrımsız ürünü varsa bizim üstelik Çukurören biberimiz var. Üretimin zorluğu var ama biz severek yaptığımız için haddinden fazla aşkın de yormuyor. İşçiliği haddinden fazla çok. Albeni şartlarına göre üretim rekoltesi değişiyor ama yıllar birbirini tamamlıyor.”
