Cumhur Reisi Erdoğan, 30 Ağustos Büyük Zafer’in 100. Yılı Hususi Programı’nda konuştu: (1)

Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan, ” Yunanistan, bizim hangi politik hangi kazançlı hangi de askeri yerine dengimiz ve muhatabımız değildir.” dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “30 Ağustos Iri Galibiyet’in 100. Yılı Özel Programı”nda yaptığı konuşmada, güzeşte hafta Yabani Armut ve Malazgirt’te Küçük Asya’yu ebedi yurt yapan zaferin 951’inci yıl dönümünün coşkusunu yaşadıklarını hatırlattı.

Kütahya ve Afyonkarahisar’de güzeşte 26 Ağustos’ta başlayan Iri Taarruz’un iki majör cephesindeki zaferlerin gururunu milletle paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, “Zaman ise Yunan ordusunun imhası ve değişmez ayrımsız zaferle sonuçlanan Şişman Saldırı’un son aşaması olan Başkomutan Meydan Muharebesi’nin sene dönümü olan 30 Ağustos Galibiyet Bayramı’nı kutluyoruz.” diye konuştu.

Anıtkabir ziyaretinin ardından Şevket Mezarlığı’nda, Milli Savaş kahramanlarının ocak efradıyla buluştuklarını anlatan Erdoğan, kahramanları tazimle andıkları bu buluşmada Anadolu’yu vatan fail şüheda ve gazilerin tamamını da dualarından az etmediklerini söyledi.

Bu yıl ilk defa 30 Ağustos Zafer Bayramı tebrikatında ve 30 Ağustos konserinde Milli Savaşım kahramanlarının ev efradının da meydan aldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Biz maatteessüf tarihine yeteri kadar ehil çıkamayan bir milletiz. Halbuki ordumuzun nüvesini yapılanma eden Karaca Kuvvetleri’nin kuruluşunun 2 bin 231’inci yıl dönümünü geride bırakan, dünyanın ciharıyek yanı sıra fehamet geleneğinin temellerine ilişkin rastgele aktarılma yeni bulgular elde edilen bire bir milletiz. Hepsini tıpkısı kenara bıraktık. Rum’daki varlığımızın kökenlerine ve devletlerimizin gücüne da hakkıyla erk edemediğimiz dönemler geçirdik. Aynı yüzeysel yaklaşımın Milli Savaşım’miz üzerine birlikte yaşandığını itiraf etmeliyiz. Küçük Asya’daki akıbet devletimizin ilk asrını geride bırakmaya hazırlandığımız şu dönemde çıktı tarihimizi daha ferah öğrenmemizin, ecdadımızı elan ferah anlamamızın önünde tek mani kalmadığına inanıyorum. Milli Uğraş kahramanlarımızın sülale fertleriyle buluşmamızı hem onlar üzere bire bir adalet teslimi hem de tarihimize ve ecdadımıza henüz iyi sahip çıkmamıza anahtar olacak ayrımsız etap namına değerlendiriyorum.”

Cumhur Reisi Erdoğan, bir posta daha yekpare şehit ve gazileri rahmetle bigâne ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“30 Ağustos zaferi, Osmanlı’nın son döneminden beri, uzun uzun süredir savunmada küsurat Türk ordusunun önce nazik taarruzu neticesinde elde edilmiş tıpkısı başarıdır. Elan önce Sarıkamış’ta ve Çizgi Harekatı’nda yapılan taarruzların istediğimiz sonuçlara ulaşmadığını biliyoruz. Diğer muharebelerimiz birlikte bilcümle savunmaya dayalıydı. Balaban Tecavüz, makus talihimizi yenerek kendimize yeni tıpkısı ati inşa ettiğimiz, beribenzer tarihi ve mehabetli benzeri dönüm noktasıdır. Milli Savaşım’yi, yurt topraklarını bozuk ayaklarıyla kirleten düşmanla birlikte onların iplerini elinde markajcı yedi düvele cebin da yürüttük. Anadolu topraklarında tutunmanın pahalıya patlayacağını görenler, bilcümle yaptığı kabilinden vekalet savaşı yoluna gitmişlerdir. Bire Bir zaman olduğu üzere o dönemde bile Yunanlıların sırtını sıvazlayan birileri, Afyon’daki cephe hattında kurulan tahkimatı ‘Türkler bunları 5-6 ayda aşamaz.’ ifadesiyle tanımlamışlardır. Halbuki 26 Ağustos sabahı ordumuz, sadece iki çevrim süresince bu tahkimatın tamamını yerle tıpkısı ve düşmanın çoğunu bile imha etmiştir. Bizim komutanlarımız savaşı, şahsen cephenin içre dalavere ederken, Palikarya ordusu 330 kilometre ötedeki İzmir’den kaime almaya çalışıyordu. Zira onlar işgalci olmanın rahatlığı içindeyken, biz vatanımızı savunmanın inancı, haklılığı ve azmiyle mücadele ediyorduk.”

“Rum’daki varlığımızı inşallah ezel ebet mihman kuzuluk getirecek destansı bire bir galibiyet kazandık”

Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan, bin sene bilahare yine Anadolu’ya hakim olma rüyası görenlerden canlarını kurtarabilenlerin elden 2 hafta sonra kendilerini İzmir’den ayrılan gemilere edisyon attıklarını anımsatarak, “Tarihe Serdar Meydan Savaşı diye niteleyerek sabık 30 Ağustos Zaferi, Osmanlı’nın Sırplara cebin kazandığı Sırpsındığı zaferine benzetildiği üzere Rumsındığı diye üstelik adlandırılmıştır. Sırpsındığı ile Osmanlı Balkanlar’daki varlığını yıkılışına kadar kalımlı kuzuluk getirmişti. Biz birlikte Rumsındığı ile Rum’daki varlığımızı inşallah ezel ebet temelli ayla getirecek destani bir galibiyet kazandık.” diyerek konuştu.

Bir yüzyıl önceki kişi halklarını ve ülkelerini felakete sürükleyen Palikarya siyasetçilerin maatteessüf bugün de tıpkısı yanlışta ısrar ettiklerini gördüklerini anlatan Erdoğan, şöyle bitmeme etti:

“Bilcümle söylediğimiz üzere Yunanistan, bizim hangi politik ne iktisadi ne de askeri adına dengimiz ve muhatabımız değildir. Aynı benzeri çağ geçmiş olduğu üzere zaman da Yunanistan’ı kullanarak, ülkemizin vaktini ve enerjisini boşa harcatmaya çalışanların temel niyetlerini biliyoruz. Serencam günlerde yaşanan gelişmeler, bu gerçeği inkarı türlü olmayan bir açıklıkta herkesin önüne sermiştir. Bilindiği kabil Ege’bile uluslararası hava sahasında NATO görevi icra eden F-16 uçaklarımıza, Yunanistan’ın Girit Adası’na konuşlandırdığı Moskof menşeli S-300 Çekicilik Füze Sistemleri vasıtasıyla içgüdü kilidi atılmıştır. Tıpkısı büyüklük uçağına sevkitabii kilidi atılması düşmancasına bir davranıştır. Özellikle bu uçak NATO görevi icra ediyorsa bu düşmanlık doğrudan tekmil üyeleriyle NATO’ya yapılmış demektir. Yunanistan gelgel sahamızı ihlal ve uçaklarımızı tacizle başlayan hasmane tavırlarını S-300 radar kilidi atma seviyesine çıkartarak, aslında bize değil, NATO’ya ve müttefiklere kayran okumuştur, o kabiliyeti ve gücü varsa.”

“Tığ F-35’lerle S-400’leri asla ayrımsız sistemde kullanmayacaktık”

Reisicumhur Erdoğan, NATO’nun sunu iri gücü ABD’nin, Türkiye’nin tamamen öz asayiş ihtiyaçları amacıyla olduğunu tekraren ifade ettiği S-400 sistemleri almasını, sözde kişi uçaklarına gözdağı namına gördüğünü belirterek, şunları aktardı:

“Bu adımımız peşinatını ödediğimiz F-35 uçaklarının verilmemesinden her alanda savunma uran ürünlerine ve ayrıca henüz ötesine geçen ambargolara maruz bırakılmaya varan fiili eylemlerle karşılanmıştı. Şimdi tıpkı Amerika’nın Yunanistan’ın tıpkısı NATO çekicilik gücüne alın S-300 sistemlerini harekete geçirilmesine elbette yanıt vereceğini merakla bekliyoruz. Birlikte Amerika, bize vermediği F-35’leri Yunanistan’a izzetüikram ederek Moskof hava defans sistemlerinin güya gözü üzere sakındığı bu uçaklarla tıpkı çuvala girmesinin yolunu özlük aracılığıyla açmıştır. Biz tedarikçi ülkeye sözümüz gereği F-35’lerle S-400’leri asla aynı sistemde kullanmayacaktık, kullanmazdık. Ama tek türel, sağtöresel, insanca hat tanımayan Yunanistan’ın bu pervasızlığı yapacağından kimsenin şüphesi olmasın.”

(Sürecek)

Share: