Talih ilçesinde bulunan ve Ermiş Çelebi’nin Seyahatname’sine laf olan tarihi Anzele suyunda, farklı balık türleri ortaya çıkmaya başladı. Alelhusus Diyarbakır’ın yaz aylarındaki kavurucu sıcağından sıyrılmak için çocukların serinleme ‘havuzu’ adına aşina tarihi Anzele suyunda balıkların ortaya çıkması çevredeki vatandaşları heyecanlandırdı. Şanlıurfa’bile kâin Balıklıgöl’ü andırmaya başlayan Anzele’ye gelen yer halkı, burada balıkları atlatmak atarak beslemeye başladı.

15. YÜZYILDA YAPTIRILMIŞ

Laf ile ilgili İhlas Veri Ajansı muhabirlerine açıklamalarda bulunan Diyarbakır Hars, Turizm ve Müzik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Aksu, yapının 15. yüzyılda dönemin Akkoyunlu hükümdarı Etraflı Hasan aracılığıyla yaptırıldığını söyledi. Katarakt yerin, “Hasan padişah tekkesi”, “Mücahit tekkesi” ve “Balık Tekkesi ile zaviyesi” yerine dahi bilindiğini belirterek, eskiden alanda mescit, tekke ve külliyelerin olduğunu kaydetti.

TEDAVİ AMAÇLI KULLANILIYORMUŞ

“Külliyelerde fırın, istop etmek üzere yerler ve ibadet üzere mescit varmış” diyen Aksu, “Esasen o dönemde Aksakal Çelebi’nin Seyahatnamesinde buranın cüzzamlı ve humma hastalığında tedavi gayeli kullanıldığı söylenmektedir. Suyun içindeki balıklar otama gayeli çıkıntı, o yüzden ‘Balıklı Tekkesi’ veya ‘Balıklı Göl’ yerine da bilinmektedir. O dönemden bugüne büyüklüğünde tek kesilmeyen gerçek suyu, nereden geldiği belli olmayan bire bir yerdeyiz. Çocuklarımız, gençlerimiz edebiyat yüzme amaçlı bu ziynet havuzunda faydalanmaktadırlar. Aldığımız bilgiye bakarak, buranın Balıklı Göl üzere çok domuzuna bir tesisle süsleneceğini ve bizim verdiğimiz projelerde suyun şehrin süresince gezebilecek kadar aktif benzeri suyu olduğunu söyledik. İçinde devamlı deli dolu balıkların olduğu ve insanların buraya turizm gayeli geleceği aynı düz namına tahmin ediyoruz” dedi.

“DİYARBAKIR’DA 130 SAYI ÇEŞME VAR”

Alan üzere devletleştirme kararı alındığı bilgisi olduğunu tamlayan Aksu, “Etraftaki gecekondular kamulaştırılıp buraya çokça fena hâlde tıpkısı Balıklı Göl şeklinde kuruluş namına kazandırılması düşünülüyor. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde yazdığı, Diyarbakır’daki kaynaklar kenttin içre doğduğu amacıyla bu kent düşmanlar tarafından karışma edilemedi. Eğer kim, su kaynakları hariç olsaydı keserlerdi ve kent çabuk alınırdı. Yine Aksakal Çelebi Seyahatnamesinde buranın önemini anlatır ve Diyarbakır’de 130 sayi çeşmenin olduğunu, bizde çocukken herhangi bir mahallede benzeri kastal vardı. Bunlarda tamamen saf suydu. Şu suda pırıl pırıl ve içilebilir benzeri akarsu. Bunun değerlendirilmesini istiyoruz. Bunun üzere Diyarbakır’da kaynaklar sular var. Küppeli, Dingilava havuzu ve şu dakika üstleri merbut. Sesleniyoruz, onların üstünü birlikte açın. O büyüklüğünde güzelce sular boşa gidiyor ve dünyada böyle tıpkı yapıt bulunmayan. Maatteessüf kullanamıyoruz ve yapılmıyor” şeklinde konuştu.