Osman Gazi’nin Samsa Çavuş’a idaresini verdiği kalenin izini sürüyorlar

Bilecik’te tıpkısı kadro âlim, Osmaneli ilçesindeki tarihi iskân alanlarının belirlenmesine yönelik önceleri kâin yüzlerce yazıtın rehberliğinde mesai yapıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle 2010 yılında Grekçe ve Latince yazıtlar konusunda çalışmalara başlayan Marmara Üniversitesi Vukuf- Yazın Fakültesi Devir Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Sami Öztürk, bu süre ortamında yayımlanmayan 500’den çok yazıta ulaştı. Bu yazıtlar yardımıyla bölgede adı adsız Roma, Bizans ve Er Osmanlı dönemine ilişkin yerleşimler, yollar ve köprüler keşfedildi.

Çalışmalarını ağırlıklı yerine Osmaneli’üstelik sürdüren Öztürk, ekibiyle baştan geldiği ilçede belediyenin dahi desteğiyle, toptan konumlama zıkkım CORS cihazıyla coğrafi belgeleme ve mıknatısi taramalar gerçekleştiriyor.

İstanbul Üniversitesinden araştırma görevlisi Dr. Hazel Deniz Toktay, Koç Üniversitesinde doktorasına devam eden Yol Demirhan Öztürk, Marmara Üniversitesinden efdal lisans öğrencileri Beklenti Temiz Ağızcıl, Ulaş Elçi, Uzay Fert Ardal ve lisans öğrencisi Mücahit Kayaç ile Düzce Konuralp Müzesinde bakanlık temsilcisi Cihat Topoz’dan oluşan kol, Lefke Kalesi için ince taramasını sürdürüyor. Marifet insanları, yeri bilinmeyen Leblebici Hisarı ile Osman Gazi’nin Samsa Çavuş’a idaresini verdiği kalenin kalıntılarına de ulaşmayı hedefliyor.

Doç. Dr. Hüseyin Sami Öztürk, AA muhabirine, okudukları yazıtlar sebebiyle ulaştıkları antik iskân isimleri ve buldukları balçık taşlarının, bölgede ayrıksı bir faaliyet yapmalarını gerektirdiğini söyledi.

Bakanlıktan arkeolojik çalışma amacıyla de müsaade aldıklarını nâkil Öztürk, “Bu çalışmayı daha geçmiş bulduğum epigrafik verilerle bir bütün haline getirmeyi amaçladım. Bu el daha tarihi bire bir emek olsun istedim. Roma çağından Erken Osmanlı’evet kadar arkeolojik veriler konusunda ayrımsız himmet yapıyoruz.” dedi.

Öztürk, bölgedeki tarihi unsurları temel aldıklarını dile getirerek, Bilecik’teki yakın dönemlerde kurulmayan bilcümle köylerin antik yerleşimlerin üstünde ya dahi civarında olduğunu belirleme ettiklerini anlattı.

Selçik köyü civarındaki köprüyü, üzerindeki monogramdan dünya “Mauricius Köprüsü” olarak adlandırdıklarını anlatım fail Öztürk, “Köprünün ayakları iki tarafında bile karadan çok yüksekte. Bunları hesaplayabilmek üzere CORS cihazına ihtiyacımız vardı. Ayakları arasındaki ölçümleri çok açık kendisine yaptık ve bunları coğrafi vukuf sistemi kendisine yerleştiriyoruz. On-line marifet tabanlarını de yıldızlı yerine kamuya sunacağız.” diye konuştu.

“Turistler üzere bura yol uğrağı noktası haline gelebilir”

Doç. Dr. Öztürk, çalışmalarda ulaştıkları veriler yardımıyla şanlı bir aşama kaydettiklerini vurguladı.

Bundan sonraki hedeflerine değinen Öztürk, şu bilgileri paylaştı:

“Er Osmanlı’bile özellikle Osman Gazi’nin Leblebici Hisarı olsun, Lefke Kalesi olsun ve Samsa Çavuş’a verdiği kalelerle ilişkin bu çalışmalar neticesinde kafamızda kimi efkâr oluşmaya başladı. Tabiatıyla kim daha önceki çalışmalarımın katkısıyla. İnşallah biraz yıl süresince buralarla ilgili ‘Şurası Leblebici Hisarı’, ‘Burası Lefke Kalesi’ diyebileceğimiz verilere ulaşıp kamuoyuyla dahi paylaşmış olacağız.

Çalışmalarımız bilimsel açıdan ehemmiyet en ediyor. Birincisi buranın bire bir hars envanteri hamiş olacak. Kalelerin, höyüklerin, tümülüslerin ve köprülerin hepsi belgelenmiş olacak. Bizden ahir çalışmacılar için bile balaban benzeri basitçe olacak. İkincisi burada insanlar Erken Osmanlı’ya ilgili izlerin varlığından bilerek olup genişlik azından akla yatkın bilgiye sahip olacaklar. ‘Lefke Kalesi’ diyerek gösterildiği ant tabelada tıpkısı düz olacak. ‘Leblebici Hisarı’ denildiği devir insanlar orayı bulacak. Akabinde domestik ve ecnebi turistler için burası yol uğrağı noktası haline gelebilir. Arz azından bu ekin varlığını hem kamuoyuna hem bili dünyasına hem de turizme kazandıracağımızı düşünüyoruz.”

“Bu buut ilçemize turizm yönünden müspet gravite yapıyor”

Osmaneli Belediye Başkanı Münür Delicesine de ilçenin konumu itibarıyla birçok medeniyete ocak sahipliği yapmış haddinden fazla çarkıt benzeri iskân yeri olduğunu belirtti.

Tarihi eserleri gün yüzüne sezmek ve turizm değerleri haline lütfetmek amacıyla üniversitelerle çalışmalarının sürdüğünü dile getiren Mecnunca, şunları kaydetti:

“Marmara Üniversitemizin bulunmaz hocaları ilçemizde tarihi çalışmalar yapıyor. bununla birlikte Osmaneli’dahi var olan oyuntu taşlarından yola çıkarak ana tarihini parçalanmamış adına ortaya koymaya çalışıyorlar. Tarihi köprüler üstünde çokça bereketli say yürütüyorlar. Şu asıl kadar tayin edilen 7-8 köprünün kalıntılarını görüyoruz ki bunlardan Roma köprüleri haddinden fazla önem kazanıyor. Araştırı başkanı hocamız bunlardan birinin restorasyonuna başlanacağının müjdesini verdi. Bu nitelik ilçemize turizm yönünde çokça olumlu bastırık yapıyor. İlçemizin tarihi değerlerini ve konumunu ortaya çıkardıkça Osmaneli’ye mevrut gezgin sayısında da artma olmaya başladı. İnşallah ortaya çıkaracağız bu turizm değerlerini halkla buluşturabiliriz.”

Share: