Geçtiğimiz ahit Ankara Mamak’taki 105 Eskimemiş Deneyimsizlik ve Spor Bakanlığı Dar Binası Açılış Töreni’nde vatandaşlara seslenme eden Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan, ulus adına andıran zamanında gençler üzerinden oynanan oyunlar sebebiyle haddinden fazla acılar çekildiğini, çok bedeller ödendiğini hatırlatarak ülkenin yeryüzü kıymetli sermayesinin, yani gençlerinin bir bölümünün düzensiz oyunlarla provokasyonlara, sinsi hesaplara kurban verildiğini söyledi.
Gençlerin yıldırı örgütü PKK ve FETÖ’ye kurban verildiğini anlatım eden Erdoğan, şunları söyledi: “Öyle günler yaşadık kim bu ülkenin gençleri ‘sağ-sol’ diye niteleyerek birbirine mermi sıktı. Anca dönemlerden geçtik kim bu ülkenin birtakım kandırılmış gençleri sokaklarda, meydanlarda birer piyon gibi kullanıldı. Bu ülkenin nice gençleri Kandil’bile kurulan herif pazarında kızgın misali terör baronları vasıtasıyla insafsızca harcandı. Bu ülkenin gençleri PKK’dan FETÖ’ye farklı vizyon altındaki yıldırı örgütlerinin hunriz çarkları ortada öğütüldü. Bu ülkenin birçok gençleri, vesayet odaklarının hamhalat hesaplarına, aykırı yapıların çepel emellerine kurban edildi.
ERDOĞAN: ÜLKENİN İNSAN KAYNAĞINI ABIDIK GUBIDIK BAHANELERLE HEBA ETTİLER
Gençlerimiz, ihtimal şahsen duymamıştır amma orta yaş ve beden kuşak çok bereketli hatırlar. Bu ülkede, ‘Başörtülüden doktor olmaz’ dediler. ‘İşçinin çocuğundan diplomat olmaz’ dediler. ‘İmam hatipliden hakim, müddeiumumi olmaz’ dediler. ‘Meslek liselerinden vali, ilçebay, bilimci çıkmaz’ dediler. ‘Esnafın çocuğundan iş kadını olmaz’ dediler. ‘Köyden sanatkâr, kasabadan ışıklı, varoşlardan koca çıkmaz’ dediler. Sözün Kısası yıllarca bu ülkenin koca kaynağını abuk sabuk bahanelerle heba ettiler. Ruhlarını sattıkları efendilerine peşkeş çektiler. İşte karşınızda önder hatip mezunu aynı reisicumhur. Kabinemin içerisinde imam hatip mezunu bakanlar tıpkı şekilde meslek lisesi mezunu bakanlar… Demek ki oluyor. Onlarla bu arada yola devam ediyoruz. Bunlar anca gösterişli, öyle soysuz tıpkı tezgah kurdular kim öz çocuklarıyla milletin çocukları ortada devasa ayrımsız uçurum oluşturdular.”
CHP’Lİ ÖZGÜR ÖZEL, ERDOĞAN’I ELEŞTİRDİ
Türkiye Büyük Kavim Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği matbuat toplantısında Reisicumhur Erdoğan’ı eleştiren Cumhuriyet Altını Umum Partisi (CHP) Ekip Başkanvekili Müstakil Özel, şunları söyledi: “Geri sıkıntılı açtı. 20 yıldır yer bir iki yaptığı açılışlardan ayrımsız tanesi. 20 yıldır temas şeyi açacak mahdut açmaz. Güçlükle açmaz zira güçlükle açarsa bilir kim öğrenciler topluluk yurtlarına gidemez. Ya birlikte zat evlatlarının, kendi çocuklarının yönetim kurullarında olduğu TÜRGEV’lerin, TÜGVA’ların yurtlarına gitmezler. O yüzdende daraç açmazlar. Sabık sene barınma sorunu haddinden fazla vahim ayrımsız dava olup ülkenin gündeminde haddinden fazla tafsilatlı müddet kalınca yıllardır açtıkları yurtları geçkin açıyormuş üzere yaptılar. Daraç kapasitesiyle ilişik de kimi rakamlar verdiler. Rakamlar bizleri doğruluyor.
“POZİTİF BİR DİL KULLANMASINI BEKLERSİNİZ AMMA YİNE DİLİNDE ZEHİR VAR”
Öğrencilere, gençlere konuşuyor fazlalık aynı komütatör kullanmasını beklersiniz ama gene dilinde yara var. Keder keman meşruhat yapıyor. Gençlerin zihinlere zerk edeceğini fikren ağzından kötü saçıyor. Kutuplaştırmayı körüklüyor. Gelişigüzel ne büyüklüğünde vekili Mahirane Ünal, ‘Biz kimseyi kutuplaştırmıyoruz’ diye diskur atıyor olsa üstelik Recep Tayyip Erdoğan, ayrımsız dakikalarda, ayrımsız saatlerde, ‘Kim yurtlar üzerinden bizi eleştiriyorsa ya cahildir evet dip niyetlidir, o tıpkı provokatördür’ diyor. Demokrasilerde eleştirmek provokatörlük ne zamandan beri oluyor? Natamam yaptığınız tıpkı işin eleştirilmesi ne zamandır kışkırtmacılık oluyor? Ne zamandır cehil oluyor hangi zamandır art düşünce oluyor?
“YÜZ ÖĞRENCİDEN 20’SİNE YETECEK BÜYÜKLÜĞÜNDE SIKI VAR”
Kendisi sarayında görmüyor tür, duymuyor cins, danışmanları ona doğruyu söylemiyor kabil. Ama yarattığı yoksul geçim barınamıyor, kirasını ödeyemiyor, güç sıkıntıları var. Çocukları üniversiteye giderse de çocukları gittikleri üniversitede barınamıyorlar. Recep Tayyip Erdoğan, ‘Biz Adalet ve Kalkınma Partisi olarak ancak sayımızı artırdık ve artırdığımız bu güçlükle kapasitesinin sonucunda kimesne açıkta değil, hassaten 41 ilde ıcığı cıcığı yerleşti’ diyor. Bunda benzeri itiraz namevcut. Kıtipiyoz şehirlerde öğrencilerin iri oranda sınırlı sorunu yok, zaten yoktu. Ama her üç öğrenciden biri, üç nazik şehirde yaşıyor. Eğer üç büyük şehirde mahdut bulamazsanız, ev kiraları gök bilimsel fiyatlı, hususi yurtlar haddinden fazla fiyatlı. Birincisi dört milyon öğrenci var. Bu öğrencilerden kişi verdiği cirim, ‘800 bin oldu yurt kapasitemiz’ diyor. Yüzdelik 20 yani, yüz öğrenciden 20’sine yetecek kadar sınırlı var. 4 milyon örgün öğretimde öğrenci var bunların elden 800 binine sıkı veriyorsunuz. Ankara’de mektepli sayısı 315 bin ensiz kapasitesi 31 bin 93, öğrencilerin yüzdelik 9,84’üne sıkıntılı var. Demin siz öğrencileri açıkta bırakmadığınızı söylüyorsunuz. Ankara2da on öğrenciden birine sıkıntılı var. İzmir’birlikte daraç kapasitesi 19 bin 668 ama öğrenci sayısı 176 bin. İzmir’e beniz mektepli gidiyor, on biri yurtta kalabiliyor, geriye kalanlar Allah’a hayat. İstanbul, en çok öğrenci, genişlik çok üniversite olan kent. İstanbul’un 824 bin öğrencisi, 29 bin 700 mahdut kapasitesi var. İstanbul’daki gelişigüzel yüz öğrenciden üçüne daraç var. Yalansa dalavere deyin. Rakamların bütünü sizin rakamlarınız.
“ÜÇ BÜYÜK ŞEHİRDE VE YURDA GİREMEYENİN FAMILYA TUTMASI CINS DEĞİL”
Dün derkenar, ’41 ilde tamamını yerleştirdik’ diyor. Ben demiyorum kim Siirt’te, Niğde’da, Erzurum’üstelik bu büyüklüğünde iri dava var. Oralarda dahi var amma koygun ülkü üç balaban şehirde ve yurda giremeyenin eş tutması cins değil. Kiralar gök bilimsel, hususi yurtlarda çokça pahalı, üç öğrenciden biri büyükşehirlerde yaşıyor. Onların yer balaban sorununun olduğu İstanbul’dahi sabık yıl senin ‘provokasyon’ dediğin ‘barınamıyoruz’ diyerek eylemler eden öğrencilerin elden yüzünden üç buçuğuna yurt var, yüzdelik 97 mektepli ya özel yurda gidecek ya evde kalacak ya birlikte kaydını yaptırsa de barınamadan memleketine gidecek. Türkiye’nin böyle ayrımsız ancak sorunu var bunu yalanlarla dolanlarla gizleyemezsiniz.
“45 LİRANIN BILEN GÜCÜ ÖĞRENCİ AÇISINDAN ÜÇ HATIM FAZLAYDI”
Gelelim Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişi bilmeyen gençleri şaşmak amacıyla söylediği aynı şişman yalana henüz. ‘Biz geldiğimizde mektepli bursları 44 liracıktı, biz onu demin 850 yaptık’ diyor. Bununla övünüyor. Kıyas yapalım, o 45 liralık hangi manaya geliyordu, bugünkü 850 liralık ne kadar mal. Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidara geldiği 3 Teşrinisani 2002 tarihinde 1,63 çeyrek altın alınıyordu. Cesaret Yurtlar Kurumu’nun verdiği 45 lira ile kuyumcuya gidiyorsun, cevahirci birlikte çeyrek 30 teklik. Bugün 0,49 yani nakıs çeyrek altın parası veriyorsunuz. Kızıl üzerinden 3’te 1’inden henüz birlikte öğrenciye verdiğiniz bursun değeri azalmış. O bölüm 45 lira burs parasıyla öğrenci 32 devam az savsaklamak arası döner sermaye yiyebiliyormuş. Yani az daha değme güne bire bir döner savmak parası. Bugün 8,9. Yani 30 günün 9 haset yetebilir. Yurt parasıyla rastgele dönem döner ekmek alınabilirken zaman dokuzuncu günde mal bitiyor. Mektepli bundan anlar. Burada dahi 3’te 1 noktasındasın. Yer basit ve genişlik ucuzundan aldık o zaman 45 liralık burs alan öğrenci 14 modül saç tıraşı yaptırabiliyor, zaman 850 lira burs düzlük ayrımsız mektepli 10 lime saç tıraşı yaptırabiliyor, genişlik çakaralmaz fiyatlardan hesaplandığında. Daha pahalı berbere gittiğinde 5’e düşüyor. Anaların, babaların, dedelerin, ninelerin hesap yöntemi tek belirli. Güya temas husus bu fiyattaydı, 45 liralık veriliyordu. 45 liranın kurum gücü mektepli açısından üç mezuniyet fazlaydı. Bunu üstelik makro aynı yalanı deşifre gelmek açısından çok eşsiz buluyoruz.
ERDOĞAN’A, “DÖRT ÇOCUKTAN TÜRKİYE’DE OKUYAN NAMEVCUT” ELEŞTİRİSİ
Gelelim idmansız konuşmanın sunu eleştiri yerlerinden birine. ‘Kendi evlatlarını Paris’e, Londra’ya, Brüksel’e, Washington’a gönderip şirret ortamında yaşattılar. Milletin çocukları Rum’bile, Edirne’üstelik açlığa, yoksulluğa, ölüme infirak edildi.’ Anadolu’de ve Trakya’üstelik milletin çocukları yoksulluk çekmiş amma birileri kendi evlatlarını Paris’e, Londra’ya, Brüksel’e, Washington’a yollamış. Kim bunlar? Mutlak Hususi, Manisa Gazi Okulu ve Bornova Anadolu Lisesi ululuk meccani burslu öğrencisi. Benim annem babam mütekait sarıklı, çap leyli meccani bursuyla okudum, Ege Üniversitesi Ispençiyari Fakültesi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin milletvekillerine bire bir bakın, çocuklarına tıpkısı bakın. Hep eski Türkiye, neymiş tığ varız iktidarda. 40 yıldır yokuz de Allah’ın izniyle demin geliyoruz. Kim yollamış, vallahi öz yollamış. Sümeyye Erdoğan, üniversiteyi Indiana Üniversitesi’nde okudu. Bilal Erdoğan, Indiana Üniversitesi’nde okudu. Ahmet Burak Erdoğan, Londra’de okudu, Esra Erdoğan, Indiana Üniversitesi’nde okudu. Yani, ‘Kendi çocuklarını ev dışında okuttular, milletin çocuğu viran oldu’ dediği kendisi. Dört çocuktan Türkiye’birlikte okuyan bulunmayan. Kızlar bile, rical da orada münevver. Bilal Erdoğan, dün eski, ‘Bu işin uzmanı adına söylüyorum’ diyor. Akla Yatkın sen uzmansın. Ensiz işi, burs işi, yetersiz dışında daraç işlerinde uzmansın. ‘Amerika’da anca tıpkısı emeksiz az namevcut. Üniversitede yok. Mezun olunca borçla çıkışlı oluyorsun’ diyor. Soruyorum Bilal Erdoğan’a üniversiteden borçla mı çıkışlı oldun? Borcu ödediğin dekontu görelim, çıkart toplumsal medyadan paylaş. Yok öyle bir şey çünkü varlıklı ayrımsız hisse senedi adamının bursuyla okuduklarını dizge biliyor, bilinmez da bire bir bilgelik değil. Babasının candan arkadaşı tamlık masraflarını karşıladı. Gereksiz atmayın, karavana atarsınız. Boş, beleş, hile siyasetiniz gerçeklerin duvarına hakeza toslar. Hangi konuştuysanız biber dolması. Cesaret miktarı dalavere, ev kapasitesi yalan, milletin çocuğu dışarıda okudu dalavere, senin çocuğun dışarıda okudu.”
