30 Ağustos Galibiyet Bayramı’nın 100. sene dönümü kutlamaları çerçevesinde İstanbul Valiliği, 1. Cıvıl Cıvıl Komutanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi marifetiyle Taksim Meydanı’nda bulunan Cumhuriyet Altını Anıtı’na çelenk bırakıldı.

VALİ VE İMAMOĞLU BILE KATILDI

Törene İstanbul Valisi Büyük Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 1.Kargaşa Komutanı Orgeneral Mehabetli Şiddetli, pek çok askeri personel ve yurttaş katıldı. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın Cumhuriyet Altını Anıtı’na çelenk bırakmasıyla başlayan tören, 1.Kalabalık Komutanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi çelenklerinin bırakılmasıyla bitmeme etti. Utku Bayramı kutlamaları çerçevesinde planlı tören, İstiklal Marşı’nın okunması ve utanmak duruşunda bulunulmasıyla sona erdi.

BÜYÜK ZAFERE GİDEN YOLDA NELER YAŞANDI?

1919 yılında Bir Numara Acun Savaşı sonrası İtilaf Devletleri, Mondros Bırakışma Antlaşması hükümlerine dayanarak çeşit bahanelerle Anadolu’yu işgale başladı, ordusunun cephanesi elinden alınan Türk milleti, tahakküm durumda bırakılmaya çalışılıyordu. Halide Yazar Adıvar’ın “Türk’ün Ateşle İmtihanı” kitabında anlattığı karışma günlerinde, uyuşma donanması İstanbul’a, Fransızlar Adana’evet, İngilizler Urfa, Maraş, Samsun ve Merzifon’a, İtalyanlar, Antalya ve Anadolu’nun güneybatısına yerleşti. 15 Mayıs 1919’de İtilaf devletlerinin izniyle Palikarya Ordusu İzmir’e emisyon yaptı.

Bu buut karşısında Türk milleti, çağ süresince gösterdiği “millet olma bilinci” içerisinde işgallere cebin kuvayımilliye hareketini başlattı. İki dalgalı vardı, ya karışma güçlerine teyit olunacak ya da yıkılan yakılan tıpkısı mutluluk yeniden ayağa kalkacak ve küllerinden doğacaktı.

1920’birlikte TBMM’nin açılması üzerine obstrüksiyon güçleri tüm kısıtlayıcı politikalarını Atatürk ve cebe arkadaşları üzerine yoğunlaştırdı, alelhusus Günindi Cephesi’nde ruh başladı. Palikarya ordusu 1921’bile Polatlı’ya kadar geldi. Polatlı’de dünyanın genişlik ince sürecek saha muharebesinin hazırlıkları yapılıyordu.

Sakarya’bile 22 aktarılma 22 gece süren hunriz çarpışmaların peşi sıra durdurulan düşman ordusunu ağız ağıza yurttan kovmak üzere aynı sene büyüklüğünde süren tedbir döneminden sonradan 26 Ağustos 1922’da Başkomutan Mustafa Kemal Kâmil, Büyük Taarruz’u başlatan harekat emrini verdi.

ŞAFAK VAKTİ TAARRUZA GEÇİLDİ

Serdar Mustafa Kemal, 26 Ağustos sabahı Erkânıharbiyeiumumiye Başkanı Fevzi Paşa (Görmek), Gün Batısı Cephesi Komutanı İsmet Gösterişli (İnönü) ile muharebeyi sarmak amacıyla Afyonkarahisar sınırlarında kalan Kocatepe’da yerini aldı. Futbolcu ateşleriyle şafak vakti başlayan harekatın devamında Türk askeri, sabahın ilk ışıklarıyla hücuma geçip Tınaztepe’yi ele geçirdi ve Belentepe ile Kalecik Sivrisi’nden düşmanı uzaklaştırdı. Taarruzun ilk gününde 1. Kalaba birlikleri, Iri Kaleciktepe ile Çiğiltepe arasındaki 15 kilometrelik alanda, düşmanın birinci form mevzilerini ele geçirdi. 5’inci Atlı Kolordusu, antagonist gerilerindeki iblağ kollarına kalburüstü taarruzlarda bulundu, 2’nci Ordu ise cephede tespit görevini aksatmadan sürdürdü.

Türk ordusu, 27 Ağustos sabahı hep cephelerde baştan taarruza geçti ve aynı bölüm Afyonkarahisar, 8’inci Tümen tarafından düşman işgalinden kurtarıldı. 28 ve 29 Ağustos’ta başarıyla sürdürülen atak, düşmanın 5’inci tümeninin atıl kılınmasıyla neticelendi. 29 Ağustos gecesi buut değerlendirmesi eden komutanlar, çabukça harekete geçilip taarruzun bodur sürede sonuçlandırılmasında hemfikir oldu ve planın 30 Ağustos’ta tıkır tıkır uygulanması üzere gerekli önlemler alındı.

YUNAN KOMUTANLAR KAÇTI

Başkomutan Mustafa Eksiksizlik Gösterişli, Türk Ordusu’nun Halas Savaşı’nda kazandığı sunu heybetli zaferin arifesinde, 30 Ağustos sabahında deminden mekân olan Kütahya’nın Altıntaş ilçesine sınırlı Zafertepe Çalköy’bile birliklere hücum emrini verdi. Şişman Alemdar Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusunun, 26 Ağustos’ta başlayan Düz Muharebesi’nde Dumlupınar’dahi Palikarya birliklerini Allıören, Keçiler, Kızıltaş deresi yolunun iki yanı sıra tamamen sarıp imha etmesiyle zafere ulaşıldı. Kızıltaş deresi bölgesinde berrak kalan alandan bazı Palikarya birlikleri, General Trikopis, General Diyenis ve bir nice Yunan komutanı kaçtı.

Büyük Galibiyet’in devrisi haset, 31 Ağustos’ta Zafertepe Çalköy’birlikte tıpkısı habbe bahçesindeki fay kağnının konusunda muharebe alanlarının haritasını koyan Başkumandan Mustafa Kemal, Fevzi Ağırbaşlı ve İsmet Kâmil ile genişlik değerlendirmesi yaparak Yunanlıların baştan savunma düzenine geçmesini engelletmek ve onları tahrip etmek için İzmir’e girme görüşünde birleşti.

“ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ’DİR”

Mustafa Eksiksizlik Gösterişli, Balaban Galibiyet sonrası 1 Eylül’birlikte Dumlupınar’bile, Mağrip Cephesi’ndeki tamam subay ve erlere çağrılmak için yayımladığı bildiride, şu ifadelere saha verdi:

“Türkiye Iri Millet Meclisi Orduları, Afyonkarahisar-Dumlupınar Balaban Düz Muharebesi’nde, zalim ve kasıntılı bir ordunun temel varlığını, inanılmayacak kadar birkaç tıpkı zamanda namevcut ettiniz. Nazik ve temas ulusumuzun fedakarlıklarına müstahak olduğunuzu kanıtladınız. Sahibimiz olan balaban Türk ulusu, geleceğine güvenmekte haklıdır. Savaş alanlarındaki muvaffakiyet ve fedakarlıklarınızı yakından görüp izliyorum. Ulusumuzun size olan övgülerinin iletilmesine tavassut etme görevinin arkasını bırakmayacak, sürekli yerine adına getireceğim. Mükâfatlandırma amacıyla Başkumandanlığa öneride bulunulmasını, Cephe Kumandanlığına buyurdum. Bütün arkadaşlarımın, Anadolu’dahi daha başka saha muharebeleri da verileceğini göz önünde bulundurarak ilerlemesini ve herkesin karın gücünü ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak, yarışmayı bilcümle gücüyle sürdürmesini rica ederim. Ordular, önceki hedefiniz Akdeniz’dir, ati!”

27 Ağustos’ta Afyonkarahisar, 30 Ağustos’ta Kütahya’nın kurtuluşunu 1 Eylül’de Gediz, 3 Eylül’de Emet ve Tavşanlı’nın kurtuluşları izledi, 9 Eylül’de İzmir’da Yunan Ordusunu denize döken Türk ordusu, Mustafa Eksiksizlik Ağır’nın emrini büyük bir başarıyla hesabına getirdi.