Çorum’da 1. Toyluk Çalıştayı

Çorum’bile 1. Gençlik Çalıştayı

ÇORUM – Çorum Belediyesi, Hitit Üniversitesi ve İnsani Değerler Platformu marifetiyle düzenlenen 1. Bilgisizlik Çalıştayı gerçekleştirildi.

Milli Terbiye Müdür Muavini Hüseyin Kır moderatörlüğünde yapılan birinci oturumda Terbiye Sistemi ve Aidiyetler, Eti Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Macit Arslan başkanlığında gerçekleştirilen ikinci oturumda ise “Değişen ve Dijitalleşen Dünyada Ati Perspektifimiz Aidiyetlerimiz” ele alındı.

Çalıştayın açılışında konuşan

İnsani Değerler Platformu Zaman Sözcüsü Nejat Yazar, gençlerin şu göbek yada nesil diye niteleyerek harflerle ilişkilendirilmesinin ötekileştirme gibi algıladığını belirterek, bunu kaba bulduğunu söyledi.

Gençlerin bu ülkenin geleceği olduğunu vurgulayan Kalem Erbabı, “Onlara bizim çocuklarımız bizim gençlerimiz namına yaklaşmalıyız. Hakeza sahip çıkmalıyız. Onlar Z kuşağı falanca değiller. Onlara öncelikle can namına değer vermeli, onları dinlemeli ve anlamaya çalışmalıyız. Gençler sayıdan ve istatistikten ibaret değildir. Hayatın içre onlara anlamlı ve değerli ayrımsız düz edinebilmesi için kılavuzluk etmeliyiz. Yalnız olmadıklarını hissetmeliler. Gençlere sorumlulukla beraber yetkide vermeliyiz. Onlar bizim emir erimiz yada ücretsiz çalışanımızda değil. Yetenek ve ilgilerini keşfetmelerini sağlamalıyız. Apotr olmalıyız. Ilkin eğitim bilimi görünmek hep sistemlerimizi yeniden aynı daha gözden geçirerek makul şekilde tasarım etmeliyiz. Onları doğru benzeri başarı ve muhayyen ayrımsız geleceğin eline bırakmamalıyız. Yetişkinler namına öz zihinde kurguladığımız idealleri yahut dünyanın kaderiniz bu diye niteleyerek dayatılmasına izin etmemeliyiz. Birlikte işlemek aracılığıyla onlardan birlikte birşeyler öğrenmeliyiz. Herşeyi bizim bilmemiz benzer değil” dedi.

Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın bile, değerler ve fen noktasında kendini yükseltmek isteyen gençlerin gelişigüzel devir yanlarında olduklarını ve gençlerden mevrut taleplerin hepsine tamam dediklerini belirtti.

“Gençlerle ilişkin keder edilecek kapsam yok”

Saika Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özcan Güngör da, gençlerle ilgili bulut duyulmaması gerektiğini kaydetti.

Gençliğin dijitalleşmede çokça alıngan bir seviyede ve dünya ülkelerinden köylü durumda olmadığını ayrıca bazı konularda daha istikbal üstelik olduğunu anlatan Prof. Dr. Özcan Güngör, “Gelişen dünyada de kimlikler sanallaştı, çoğu soy değil. Cümle bağışlamak istediği yahut kalkmak istediği şekilde kendini sunuyor.

Ülkemizin şişman ayar erozyona dayalı benzeri şey bulunmayan. Eğitim Bilimi ve dindarlık seviyemiz arttıkça daha tutarlı, henüz ekonomik ve daha anlaşılabilir dünyanın farklı kesimlerine anlatılabilir aynı dindarlık anlayışına akıllıcasına gidiyoruz. Benzer bu haftaki Cuma hutbesi. Bu haftaki Cuma hutbesi paradigmayı birleştirdi. Bu haftaki hutbeyi Newyork’un Manhattan kendinde okusanız sistem peki böyledir der. Dolaysıyla bulut edecek bire bir husus namevcut. Çoluk Çocuk beyinlerini bizden çokça daha etkileşimli şekilde kullanabiliyorlar. Ezberleri az buçuk daha beş altı. Gençler eskisi üzere otoriteden çekinmiyorlar. Bir öğretmenden, müdürden, herkesten çekiniyorduk. Bu çoluk çocuk üzere öyle bire bir husus yok. Buda iyi bir öz. Gençler istifham soruyor iyi ayrımsız öz. Gençlerin öğrenme merakı bizden 3-5 ikmal henüz ferah. Soru soruyorlar. Iptila ediyorlar bizim bazı söylemlerimiz akıllarına yatmıyor. Kabul etmiyorlar. Etmesinler. Endişe edecek tıpkısı durum namevcut” ifadelerini kullandı.

“Gerçeklik hayatta nasılsak gerçek hayatta üstelik dijital platformlarda bile öyle olmalıyız”

Yazar Halit Bekiroğlu üstelik, gençleri temas ortamda savunan birisi olduğunu anlatarak, “Gençler bizi geçecek. Amma gençlerinde bunu beğenmek için çalışması gerekiyor. Bilgisizlik mücadele etmek demektir. Hisse Senedi, gürecilik emreylemek. Öz düşün ve düşüncesini izlem etmeli. Taze, kenara daralmak değil ısrarla savaş etmektir” diye niteleyerek konuştu. Teknolojinin çokça faydasını gördüğünü anlatan Bekiroğlu, “Birincisi teknoloji gerekseme ise kullanılsın. İhtiyaç değilse lüzumlu namevcut. Sadece gelişim olsun diye niteleyerek teknolojik aletlerle fiyaka olsun diye kullanmaya lazım yok. İkincisi mahiyet hayatta nasılsak mahiyet hayatta de sayısal platformlarda birlikte öyle olmalıyız. Dijital yahut içtimai iletişim araçları alemi hakikat sahn gibiler. Köken tarafı var. Ama kendimiz kabil davranmadığımızda o gerçeklikten kopuyoruz ve benzeri müddet sonraları kendimizi olduğumuzdan henüz aşkın göstermeye çalışıyoruz. Olduğumuzdan henüz alengirli, liberal, iyilikçi, zengin görünüyoruz. Bu bizi gerçeklikten koparıyor. Sayısal platformlarda ne büyüklüğünde esas halimizle davranabilirsek o büyüklüğünde ılımlı ve etraflı vadede kalburüstü oluyorsunuz hem da aidiyetlerimize elan akla yatkın davranmış oluyoruz” şeklinde konuştu.

“Gençler tıpkı ayağınız Türkiye’bile bire bir ayağınız dünyada olsun”

Dr. Fatih Doğan ise, yayçizer metaforu önemine dikkat çekerek, şunları kaydetti; “Aynı ayağımız sabit kalması eke. Tıpkı ayağınız tababet mı, hikmet mi, sentetik zeka mı, mühendislik mi ihata etmek istiyorsunuz. Çoluk Çocuk sair ayağınız sizin sevdiğiniz, size katma derece sağlayacak ayrıksı bire bir alanda olması gerektiğini düşünüyorum. Tıpkısı ayağınız Türkiye olsun. Aynı ayağınız dünyada olsun. Dünyayı tarayın. Araştırın. Biz 4.0 yaşıyor. 5.0’ı siz ortaya çıkaracak nesilsiniz. Dünyayı tahavvül etmek amacıyla vizyonumuz olması gerekir. Hedeflerimiz, ilkelerimiz olması gerekir. Müracaat Etmek istediğiniz yeri bereketli belirleyin, fethetmek istediğiniz şeyi ferah belirleyin. Oraya giderken inişler benzer, çıkışlar kabil. Mutlu yahut bedbaht olabilirsiniz. İlkelerinize sınırlı sıkıntı. İşinizi ferah yaparsanız fiyat bulursunuz. Hangi yapacağınızı kasten akım etmelisiniz”

“Yenilikler, geleneklerimizle birleştiğinde bizi ileriye götürecektir”

T3 Vakfı Ankara temsilcisi Alperen Köse, “Kurduğumuz firmalar, yaptığımız amal eğer içtimai medya ile birleşmezse ayrımsız ayağımız bilcümle çukurda kalır” diye, “Sosyal medyanın makul anlamda kullanılması gerektiği taraftarıyız. Bizim kültürel geleneklerimizin toplumsal medya ile şaşmamasından yanayız. Yenilikler, geleneklerimizle birleştiğinde bizi ileriye götürecektir. Çoluk Çocuk üzere motivasyon kaynağımız millilik. Dünyada Türk milleti’nin var olacağı aynı yolumuz var. Bu yolda sizlerden geçiyor. Bizim güdeleme kaynağımız gençlerimiz. Biz sizin değme devir yanınızda ve destekçiniz olacağız”

Yedihilal Genel Başkanı Sağlıklı Sarıyıldız birlikte, tarihin herhangi bir devrinde gençliğin macerasız şekilde nesneleştirildiğini gördüklerini belirtti. Aynı mücadeleniz fikriniz varsa insanlarla birlikte geliyorsanız yaşınızın öneminin olmadığına özen çekici Sarıyıldız, gençlerin yapan olması gerektiğini, gençleri ötekileştirecek dilden kaçınılması gerektiğinin altını çizdi.

“Gençlerle ayrımsız frekansta buluşulursa aklın bile tayf edemeyeceği başarıları gerçekleştirecek potansiyelleri var”

Hayrat Arsıulusal Öğrenci Derneği Başkanı Cengiz Bonjur, dünyanın pahal bir değiş ve tahavvül içerisinde olduğunu belirterek, “Onları suçlamak akıllıca olamaz. Arasında olay ve vakıa var. Çabuk mütebeddil acun var. Bu değişim çoğu ahit bizim irademizle olmuyor. Aidiyetlerimiz eke düzeyde iş. Herhangi Bir dava aynı fırsatı bile yanı sıra getiriyor. Deneyimsizlik döneminde havas dolay planda. Bu aynı hikâye gençler zaman zaman neyin falsolu olduğunu biliyorlar. Ama zaman zaman gençler akılla değil duygularıyla debi ediyorlar. Gençlerin duygularına müteveccih oynayan tıpkı bina bahis konusu. Gençlerle aynı frekansta buluşulursa gençler aklın dahi hayal edemeyeceği başarıları hedefleri gerçekleştirecek potansiyelleri var” diyerek konuştu.

Share: