Emekliliğine 1 yıl kaldığında madende hayatını kaybetti

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ilgili eroin ocağındaki patlamada hayatını kaybeden Öner Talih’ın, babasının tekaüt olduğu ocakta 13 yıldır çalıştığı ve emekliliğine 1 sene kaldığı öğrenildi.

Evli ve iki kızı kâin Şans, babası İsmail Kader’ın tekaüt olduğu TTK’ye ilgilendiren beyaz zehir ocağına 2009 yılında açılan sınavla girdi. Henüz evvel özel ocaklarda bile deneme edinen Şans, 13 yıldır Amasra Müessesesindeki işine isteyerek gidip geldi.

Ağabeyi birlikte eroin işçisi olan Öner Yıldız, emekliliğine 1 yıl kala 14 Ekim’da beyaz zehir ocağındaki patlamada hayatını kaybetti.

“Madende çalışmayı severdi”

Karabük’te hararetli Ata İsmail Talih, AA muhabirine, oğlunun çok nazik ve namazında niyazında bire bir bala olduğunu söyledi.

Oğlunun 2009 yılında sınavı kazanarak beyaz zehir ocağında işe girdiğini belirten Felek, “Oğlumla kazanın yaşandığı dönüş cuma namazından çıkınca görüştük. ‘Tanrı kabul etsin.’ dedim. ‘Ben işe gideceğim ata, eve geçiyorum.’ dedi. ‘Oğlum hadi uz işler.’ dedim. Evlerimiz mümasil.” ifadelerini kullandı.

Kazayı arkadaşlarından mevrut telefonla öğrendiğini ve çarçabuk görüngü adına gittiğini anlatan Talih, “İlk etapta çıkmadı benim çocuğum. Onun olduğu düzlük henüz uzakmış. 14 arkadaşımız daha uzaktaymış, Cenabıhak rahmet eylesin. Sabah saat 6.30 civarı iki cenaze bundan sonra. Araştırdım, ‘Senin oğlunu çıkardık, ambulansta dediler.'” diye konuştu.

Yıldız, oğlunun madende çalışmayı sevdiğini sözlerine ekledi.

“Kardeşim, haddinden fazla müstehap ve ocumak duyulan tıpkısı insandı”

Öner Felek’ın eroin işçisi ağabeyi Mehmet Kader ise kardeşinin bir sene hususi madende çalıştığını, elan sonradan TTK’ye geçtiğini, emekliliğine dahi bire bir sene kaldığını anlattı.

Kardeşinin merhametli biri olduğunu belirten Talih, şöyle bitmeme etti:

“Akıbet adına babamla görüşüp işe gitmiş. en son 2 bölüm geçmiş hükümet konağının orada beni gördü, işe gidiyordum, izansız döndü beni işe bıraktı. O devir görüştük. Zaman cenazesini gördüm. Kardeşim, çok sevilen ve ürkmek duyulan ayrımsız insandı. Şehitlik mertebesine o büyüklüğünde haddinden fazla inanır ve severdi ki isterdi bu ölümü. Şehitliğin şüphesiz hava donör evre olduğunu bilirdi.”

Abla Zehra Topal dahi olayın çok acı olduğunu, kelimelerle ifade edilemeyeceğini söyledi.

Kardeşinin çok merhametli ve inançlı olduğunu tamlayan Topal, duygularını şu sözlerle paylaştı:

“Tıpkı derinti eve keskin düştü, bize bile düştü. Türkiye’nin, madenci eşlerinin, ailelerinin başı sağ olsun. Acılarına ortağız, bizim dahi acımız tıpkısı. Hepsine Tanrı yağmur eylesin. Babam ve eşim madenden zahmetli, ağabeyim madenci. Biz beyaz zehir, kömür parasıyla büyüdük, çocuklarımızı yetiştiriyoruz. Bizim bölgemizin kaderi kömür, baht böyleymiş. Aracısız aynı öz gelmiyor. en son telefonla görüştük. Çokça severdim kardeşimi. Madenin zorluğundan bahsederdi.”

Share: