Prof. Dr. Sözbilir: Karabiga fayı, bütün olarak kırıldığında, 6.7 büyüklüğünde hareket üretebilir

İZMİR’deki Dokuz Ilkgüz Üniversitesi’nin (DEÜ) Sarsıntı Araştırı ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Çanakkale’nin Biga ilçesinde meydana gelen 4.3 büyüklüğündeki depremin Karabiga fayında olduğunu belirterek, “Bu fay tıpkısı hep adına kırıldığında, 6.7 büyüklüğüne varan hareket çoğaltma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle fayın etki alanındaki Karabiga ve Çan ilçelerinde bina stokunun hareket riziko analizi açısından değerlendirilmesi zaruri” dedi.

Afet ve Evgin Genişlik Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) verilerine göre, saat 06.21’de merkez üssü Çanakkale’nin Biga ilçesi olan Richter ölçeğine bakarak 4.3 büyüklüğünde hareket oldu. Yerin 12,12 kilometre derinliğinde meydana gelen depremde herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı.

DEÜ DAUM Müdürü ve Yer Bilimi Mühendisliği Bölümü Akademisyen Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremin ardından açıklamada bulundu. Sözbilir, şöyle konuştu: “Deprem sonrasında araştırı merkezimizin yaptığı çalışmaya bakarak, depremin sismik kaynağı, Bekirli ile Karabiga ilçesi ortada uzanan Karabiga fayı olarak değerlendirilmiştir. Karabiga fayı 23 kilometre uzunluğundadır. Türkiye güçlü fay haritasına göre, çizgisellik sınıfında değerlendiriliyor. Yani hareket reprodüksiyon ihtimali düşük, fay yerine kabul ediliyor. Fakat meydana mevrut bu sarsıntı, Karabiga fayının elan canlı bir kırık sınıfında değerlendirilmesi ayrıca ince çalışılması gerektiğini gösteriyor. Karabiga fayının lehçe ölçekteki adına bakıldığında, Biga Yarımadası’nı kuzeyden sınırlayan benzeri fay olduğu gösteriyor. Ayrıca Yıldız Anadolu Fayı’nın, Biga Yarımadası’na uzanan kollarından biri olduğu ortada. Bu kırık tıpkısı bütün kendisine kırıldığında, 6.7 büyüklüğüne vasıl zelzele üretme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle fayın tartı alanındaki Karabiga ve Kampana ilçelerinde yapı stokunun zelzele risk analizi açısından değerlendirilmesi lazım. Karabiga fayının jeolojik, jeofizik ve jeodezik açıdan incelenmesi, 2011 yılında yayınlanan Türkiye Zihayat Kırık haritasının güncellenmesi gerekmektedir.”

Share: