Adıyaman’da yoz Müjgan’ı enkazdan kurtaran UMKE görevlisi, annesiyle diyaloğunu unutamıyor

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana mevrut depremlerin ardından Bitlis UMKE ekibiyle Adıyaman’a giden paramedik Jiyan Belen, karı apartmanının enkazından çıkarılan 3,5 yaşındaki Müjgan’ın annesini kurtaramamanın üzüntüsünü yaşıyor.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin arkası sıra Adıyaman’a revan Bitlis UMKE görevlileri, AFAD koordinasyonunda özge ekiplerle yürüttükleri çalışmaların ardından kente döndü.

Yıkılan binaların enkazından 17 kişiyi esen çıkaran, tansık kurtuluşlara tanık olan görevliler, arama kurtarma çalışmaları sırasında gerileme altındakilerle aralarında sabık konuşmaları ve dokunaklı dolu anıları hafızlarından silemedi.

Adıyaman’birlikte 3,5 yaşındaki Müjgan’ı enkazdan kurtaran ekipte kayran düzlük paramedik Jiyan Bayır, 27 yaşındaki annesiyle aralarında geçen diyaloğu unutamıyor.

Tepe, AA muhabirine, yıkılan eş apartmanının enkazında depremin 97. saatinde iki kişinin deli dolu olduğu ihbarı üstüne çalışmalara başladıklarını anlattı.

Çalışmalar sırasında Müjgan ünlü kıza ulaştıklarını nâkil Tepe, şunları kaydetti:

“Müjgan’ı çıkarmanın sevincini yaşarken 27 yaşındaki annesine da ulaştık. Gerekli alan açıldıktan bilahare anneye ulaştığımda likit takviyesini temin etmek için soy yolunu açtım. Annenin zihin düzeyinde halel gözlemledim. Antrparantez ‘serumum bittiğinde eve gideceğim haberin olsun, bana unutturma askıda yağız pijamam var onu giyineceğim’ dedi. Kurtarma çalışmaları sırasında dahi zihin düzeyi kötüye gitti ve kurtaramadık. Kurtardıklarımızın yanında kurtaramadıklarımız da oldu. Bu ocak apartmanında yemeden içmeden 3,5 yaşındaki çocuğumuzu çıkardık. Onun sevinci kursağımızda kalmıştı. Cet, eşi ve kızı kapının girişinde depreme yakalanmışlardı. Bu andaç on paralık unutamıyoruz.”

Bitlis UMKE vahit sorumlusu Ömer Daşdemir ise zelzele bölgesinde unutamayacakları ahval yaşadıklarını söyledi.

Ekipten aynı arkadaşlarının enkazda yaralıya sıvı takviyesi yaptığı tam depreme yakalandığını anlatan Daşdemir, şöyle konuştu:

“Çok korkmuştum amma haddinden fazla şükür enkazdan artık. Depremin 108. saatinde başka ekiplerle Dinamit öğretmeni enkazdan çıkardığımız anları unutamadım. Öğretmenin bulunduğu bina yıkılmış, yanı başındaki yapı ise yan yatmıştı. Engelleme ederken artçılar üstelik devam ediyordu. Balaban ayrımsız artçıda yanımızdaki çatı yıkılabilirdi amma bu tehlikeyi hücre alarak öğretmeni yetişmek için elimizden geleni yaptık. Madencilerimiz 4 saatlik düzentileme sonucu Dinamit öğretmenin etrafını açarak sıkıştığı yerden çıkardı. Görüngü durumunda tedavisini yaparak hastaneye transferini gerçekleştirdik. Tansık bir kurtuluştu ve çokça etkilenmiştik.”

“Kriz altındakilerin kendilerini bekâr hissetmemelerini sağlamaya çalışıyorduk”

Acil Tababet Teknisyeni Anlaklı Ulaştan da Adıyaman’üstelik görev yaptıkları sürede sakim kalan hayallere, üzücü komple hikayelere şehadet ettiklerini aktardı.

Depremin 2. haset enkaz altında mütezayit Ahu isimli depremzedeyle konuşmasını unutamadığını dile getiren Ulaştan, “Korktuğu için onunla konuşup sakinleştirmeye çalışıyorduk. Ruhsal destekte bulunuyorduk. Kendisini yalnız hissetmemesini sağlamaya çalıştık. 3 saat sonraları kurtarılmasıyla hepimiz haddinden fazla sevindik. Bölgede birçok olaya şahitlik ettik. Mücahede sırasında birbirine kuşatılmış şekilde hayatını kaybeden bir nice vatandaşımızı gördük. Bunlar bizi içten üzdü.” ifadelerini kullandı.

Paramedik Mirza Özalp, depremde çeki ile mutluluğu bir arada yaşadıklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Çalıştığımız enkazda 29 yaşındaki kadınla konuşmaya başladık. 3 saatte lazım alanı açtık. Sonra enkazdan çıkararak hastaneye sevkini sağladık. Bizi genişlik haddinden fazla sevindiren haberlerden biri dahi depremin 127. saatinde 72 yaşındaki Kazım Kayaç’nın çıkarılmasıydı. Kaya ile irtibata geçtiğimizde 4 gönül olduklarını söyledi. Ona mukteza müdahaleyi yaptıktan bilahare yanındakileri kurtarmaya çalıştık. Ulaştığımızda vefat etmişlerdi. Amcamızı kurtarmanın sevincini yaşarken, yanındakileri kaybetmenin üzüntüsüyle kahrolduk. Allah devletimize ve milletimize tıpkısı henüz böyle üzücü yaşatmasın.”

Share: