CHP Elazığ Mebus Gürsel Erol: “Emekliye Yapılan Bu Zam Akseptans Edilemez”

Sakine Serra TAYLAN

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, ‘TÜİK’in açıkladığı para şişkinliği verilerine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emeklilere müteveccih yüzdelik 25 bindirim açıklamasına’ aksülamel gösterdi. Erol, “AKP’nin iktidara geldiği 2002’de SSK zahmetli aylığı asgari ücretin 1,5 katıyken, bugün tekaüt maaşı minimal ücretin üçte ikisidir. AKP emeğiyle geçinmeye çalışan milyonlara yüzde 25 zammı layık görmektedir. Bu remiks asla akseptans edilemez” dedi.

“EMEKLİYE YAPILAN BU ZAM AKSEPTANS EDİLEMEZ”

Gürsel Erol konuya ilgili yaptığı açıklamada, AKP’nin iktidara geldiği 2002’de SSK zahmetli aylığı asgari ücretin 1,5 katıyken, zaman zor aylığı minimum ücretin üçte ikisi diye niteleyerek emekliye yapılan yüzdelik 25 zammı eleştirdi. Erol, şunları kaydetti:

“TÜİK’in verilerine bakarak akıbet 12 maaş pahalılık yüzdelik 64,27 yerine açıklanmıştır. İktidar ise idrak ve harçlara yüzde 123 zam yapmıştır. Kullanılmamış yılın gelmesiyle zamlar baran kadar yağarken, Sayın Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamayla memur ve emeklinin maaşına yüzde 25 zam yapılacağını açıklamıştır. Boşluk ayında TÜİK’in üstelik yaptığı mahiye şişkinlik artışına göre ilaçlar %18,5 kalık, akarsu %10, ten fiyatları %8, kumpir %6, pirinç %4 artmış ama AKP emeğiyle geçinmeye müteharrik milyonlara yüzde 25 zammı layık görmektedir. Bu asla kabul edilemez. Minimal ücretin bile altında artan mütekait maaşı ile yurttaşlarımızın dirlik şansları kalmamıştır. AKP’nin iktidara geldiği 2002’de SSK mütekait aylığı minimum ücretin 1,5 katıyken, zaman mütekait maaşı asgari ücretin üçte ikisidir.

“EMEKLİNİN, EMEKÇİNİN, DUL VE YETİMİN HAKKI ELBET SORULUR”

‘İstanbul Ticaret Odası’na göre 12 aylık pahalılık yüzde 93, TÜİK’in makyajlı rakamlarına göre ise 12 aylık enflasyon yüzdelik 64,3.’ Hiçbir dönemde iki şişkinlik ölçümü ortada böylesine büyük fark oluşmamıştır. TÜİK anlaşılan tıpkısı süredir kaynak enflasyon rakamlarının altında şişkinlik açıklayarak, memur ve emeklilerin bol bolamat kaybına ve yurttaşlarımızın yoksullukta birleşmesine illet olmaktadır. Emeklinin, emekçinin, dul ve yetimin yenen kul hakkının hesabı elbette sorulur.”

Share: