Deprem bölgesinde öğretmeniyle depresyon altındakilere ulaşmaya çalışıyor

Yıldızlar Taharri Istirdat (YARKUR) ekibinde beş öğretmeniyle görev yapan 24 yaşındaki abla Şeyma Akyol, Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde göçük altındakilere enerjik ulaşabilmek hesabına giderek yarışıyor.

“Asrın felaketi” yerine nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından AFAD öncülüğünde JAK, IVEĞEN, AFAD ve Millî Iyileştiren Kurtarma (UMKE) kabilinden kurumlar ile sivil sosyete kuruluşlarından oluşan taharri kurtarma ekipleri, depremin geçmiş anından itibaren canla başla çalışıyor.

Annesinin da kurucuları arasında saha aldığı YARKUR ekibinde fahri yerine fariza işleyen bacı Şeyma Akyol da depremin yıkmacı etkisinin sunma haddinden fazla görüldüğü ve az daha kaymakamlık merkezinde akva binanın kalmadığı Nurdağı’nda, gerileme altındakilere duyulmak için mücadele ediyor.

İstanbul’dan mevrut Akyol, ilkokulda derslik öğretmenliğini eden ve tıpkı ekipte yer düzlük Melik Delicesine’in tecrübelerinden burada da faydalanıyor.

Şeyma abla, AA muhabirine, 2005 yılından beri annesinin bu oluşumun içerisinde meydan aldığını ve bu nedenle küçüklükten itibaren bilcümle yetişek ve tatbikatlarda kendisinin birlikte bulunduğunu söyledi.

Bu durumun adeta damarlarına kadar işlediğini rapor fail Akyol, 18 yaşına girdiğinde ise facia yerinde insanlara yansımak hesabına derneğe resmi yerine örgen olduğunu ve bundan âlem de sağlıkçı olmaya karar verdiğini anlattı.

Akyol, üniversiteden mezun olduktan bilahare bile sağlıkçı adına YARKUR ile herhangi bir alanda bulunmaya çalıştığını dile getirdi.

Tüm zorluklarına rağmen aynı fahri namına bu işi gönülden yaptığını vurgulayan Şeyma Akyol, şunları kaydetti:

“2005’ten beri bu ekibin içerisindeyim. Onlarla gelişigüzel büyüdüm. 18 yaşından sonraları de çıktı gönüllü adına hem sağlık hizmetleri hem eğitimleri, tatbikatları ekiple alay malay bitmeme ettiriyoruz. Burası benim önceki çöküntü alanım, önceki gittiğimiz alanda iki birey kurtardık. Temel ve kızına depresyon altında geçmiş müdahalelerini yaptık. Yani o kadar acının içre öyle güzelce bire bir kapsam kim… Ayrımsız yandan hem üzülüyorsunuz ayrımsız yandan çok seviniyorsunuz. Tarif edilemez tıpkı madde bu. Zor oluyor ama yapacak hiçbir şeyimiz yok.”

Öğretmeni Odalık Delicesine’i ilkokuldan beri tanıdığını ve öğretmeninin, elan sonra annesiyle bu derneği kurduğunu nâkil Akyol, “Yetişek hayatının yanı sıra, taharri kurtarma çalışmalarında de onun bilgilerinden faydalanıyorum, bu benim üzere balaban kazanım.” dedi.

“Ayda’nın enkazdan çıkarılmasında çalışmayı tığ başlattık”

Şehriyâr Delicesine ise Şeyma’nın annesinin teklifiyle 2006 yılında insanlara yararlı olmak yerine bu oluşumu başlattıklarını ve ekibin işler planlamasını gerçekleştirdiğini ifade etti.

Buradan evvel İzmir’deki depremde fariza aldıklarını nâkil Atmaca, şunları söyledi:

“İzmir’de umudun adı olan Ayda’nın enkazdan çıkarılmasında çalışmayı biz başlattık. Yani manevi yerine çokça iyice bire bir işti. Pazartesi gününden beri üstelik buradayız. Canla başla çalışıyoruz. Herhangi Bir sâdır canlıyla bahtiyar olup, son eden kişiyle üzülüyoruz. Şeyma’nın annesi Ayşe Akyol ile başladık bu işe. O küçükken birlikte eğitimlere alay malay gidiyorduk. Yani çekirdekten yetişti. Şu dakika burada birlikte görev alıyoruz. O birlikte ayrı benzeri gelgel. Kendisi şu dakika ekibin sağlıkçısı. Dayanılmaz bire bir çalım çünkü bire bir öğretmenin amacı vatana müfit olacak bireyler yetiştirmek ve bunu bizzat yaşayarak yok etmek gerçekten çalım donör. Bu çok el ayrımsız hisse senedi, öncelikle insanlara yararlı olmak bizi ayakta tutuyor. Zira acıları acılarımız, sevinçleri sevinçlerimiz. Onlar orada dururken benim uyumamam ya üstelik aşındırmak yememiş olmam benim amacıyla hiç. Uykusuzluğu, açlığı, yorgunluğu asla hissetmiyorum.”

Sultan öğretmen, bugüne büyüklüğünde kendisini sunma çok sevindiren olayın Ayda bebeği idare etmek olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Peki bu yaşıma kadar bir nice mutlu fenomen yaşadım. Amma ego hiçbir ant tam anlamıyla mutlu olmamışım. O Ayda süt kuzusu oradan çıktığında hissettiğim duygu, ben hayatım süresince hissetmedim. O mutluluk, o çalım, o sevincin üstünde benzeri ruh yok. Burada dahi o sevinci yaşadık yeniden. Aynı annemiz ve üç yaşında benzeri kızımızı sağ salim çıkardık. Anlatılamaz aynı his amma yaşamayalım birlikte bu duyguları. Ego bütün eğitimlerde şurası diyorum, ‘öğrenelim ama ihtiyaç duymayalım’. Evet ferdî kendisine birlikte yapacağımız çokça özdek var.”

Share: