Palalı Sabri lakaplı Sabri Çelebi’nin teşekkül kurma davasına bitmeme edildi

İSTANBUL – Gezi Parkı olaylarında göstericilere pala ile saldıran ve ‘Palalı Sabri’ adıyla maruf Sabri Çelebi’nin kurduğu suç örgütüyle, yabancı tabiiyetli kadınları geceleyin kulüplerinde çalıştırdığı ve fuhuşa zorladığı iddiasıyla açılan davanın görülmesine bitmeme edildi.

Yolculuk Parkı olaylarında göstericilere yaygı ile saldıran ve ‘Palalı Sabri’ lakabıyla tanınan firari Sabri Çelebi’nin, kurduğu yanlışlık örgütüyle ecnebi tabiiyetli kadınları şeb kulüplerinde çalıştırdığı ve fuhşa zorladığı iddiasıyla açılan davanın görülmesine bitmeme edildi. İstanbul 21.Ağır Ceza Mahkemesi’nde tanıdık duruşmaya firari maznun Sabri Çelebi katılmazken, bir bölük mevkuf ve tutuklanmadan sanıklar salonda hazır bulundu. Duruşmaya 4 mağdur kadın birlikte canip avukatlarıyla gelişigüzel katıldı.

Duruşmada beyanda kâin mağdurlar, sanıklardan hiçbirini tanımadıklarını ve kimseden şikayetçi olmadıklarını anlatım etti. Mağdurlardan Hajar Ahali Kasmı beyanında, “Olayı biliyorum, sanıklardan kimseyi tanımıyorum. Kimseden şikayetçi değilim. Bana sanıkların hiçbirinden gelişigüzel yasaklama gelmedi. Hiçbir yerde cebren çalışmadım ve çalıştırılmadım. Kimse benim pasaport, etiket ve telefonuma el koymuş değildir” dedi.

Tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi

Alınan defans ve beyanların peşi sıra mesafe kararını açıklanan duruşma heyeti, sanıklar Müslüm Çelebi ve Sabri Çelebi haklarındaki yakalama kararının devamına hükmetti. Astronomi, vakfedilmiş sanıkların bile tutukluluk hallerinin devamına değişmeyen vererek duruşmayı erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Muhacir Kaçakçılığıyla Savaş ve Sınır Kapıları Ofis Müdürlüğü görevlilerince, ‘Palalı Sabri’ lakaplı Sabri Çelebi liderliğindeki yanlışlık örgütünün, Beşiktaş ve Beyoğlu ilçelerindeki gece kulüplerinde ecnebi tabiiyetli kadınları cebren çalıştırdıkları, kadınların pasaportlarına ahali koyarak tıpkısı yerleşkede cebren tuttukları, buradan hususi araçlarla akşam kulüplerine götürdükleri ve dünyalık karşılığında cinsî ilişkiye zorladıklarına dair bilgiler elde edildiği kaydedildi. İddianamede, suç örgütünün liderinin şüpheli Sabri Çelebi olduğu, şüpheliler Mehmet Emniyetli Çelebi ile Müslüm Çelebi’nin teşekkül yöneticileri oldukları, şüpheliler Hüseyin Çelebi, Vedat Özyağ, Kenan Yerey, İlknur Akçıoğlu, Engin Aytekin, Mehmet Tatlıca Dağ ve Mahmut İlter’in örgüt üyeleri oldukları ve düzenleme şekilde üzerlerine atılmış suçları işledikleri vurgulandı.

Şüpheli Sabri Çelebi’nin değişik suçlardan hakkında 15 ayrı yakalama emrinin bulunduğunun belirtildiği iddianamede, şüphelinin Beyoğlu’nda mevcut ayrımsız kuaförün sahibi olduğu, bu kuaförün bulunduğu binanın art tiran ile bu yer altındaki tıpkı aksiyon yerinin bulunduğu binanın peş katındaki yerleşkelerin Apart kendisine dizayn ettirildiği, tün kulüplerinde zorla çalıştırılan kadınların ise burada kilit altında zorla tutuldukları ve tün vakitlerinde VİP diye niteleyerek adlandırılan araçlarla gece kulüplerine gönderme edildikleri aktarıldı.

Şüpheli Sabri Çelebi’nin mütehammil çok cürüm kaydı olduğu ve karşı sâdır yakalama emirlerinden kıran yurtdışına kaçtığının aktarıldığı iddianamede, örgütün yabancı uyruklu kadınlarını esaret altına alarak adam ticaretinin unsuru olan ‘zorla çalıştırma’ yöntemini seçtikleri, ecnebi tabiiyetli şahıslardan nahak alacak sağladıkları ve bu nahak yere kazanca müteveccih eylemlerini örgüt yapısı içerisinde yürüttüklerinin belirlendiği kaydedildi.

248 yıla kadar mahpushane cezası istek edildi

İddianamede, şüpheliler Sabri Çelebi, Mehmet Tehlikesiz Çelebi ve Müslüm Çelebi’nin ‘suç çalışmak üzere teşkilat ihdas’, ‘koca ticareti yapma’ ve ‘bire bir kimseyi fuhuşa isteklendirme etme veya yaptırma yahut vasıta etme yahut düz temin ika’ suçlarından toplamda 104 yıldan 248 yıla kadar mapushane cezasına çarptırılması rica edildi.

İddianamede, 6 yabansı üzerine ise ‘cürüm gitmek üzere kurulan örgüte uzuv olma’, ‘eş ticareti yapma’ ve ‘benzeri kimseyi fuhuşa teşvik etme veya yaptırma veya delalet etme yahut kayran temin etme’ suçlarından toplamda 102 yıldan 244 yıla büyüklüğünde kodes cezası irade edildi.

İddianamede ayrıca, 1 şüphelinin ise ‘cürüm gitmek amacıyla kurulan örgüte organ olma’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar dam cezasına çarptırılması murat edildi.