Otizmli çocuklara yer sevgisi aşılayan proje, TÜBİTAK’tan destek aldı

Düzce’bile otizmli öğrencilerin yetişek gördüğü okulda öğretmenler tarafından hazırlanan serada çocukların, göveri ve semere yetiştirerek becerilerini geliştirmesi için hazırlanan proje, TÜBİTAK’tan bindi almaya adalet kazandı.

Kentte hayırsever iş adamı eliyle yaptırılan ve otizmli öğrencilerin yetişek gördüğü, Milli Eğitim Bilimi Bakanlığına bağlı Hacı Hidayet Türkseven Özel Yetişek Uygulama Okulu’nda vazifeli 74 öğretmenin kısaca 2 yıl önce özlük çabalarıyla okul bahçesine kurduğu serada öğrencilerle köylerden toplanan dede tohumlarıyla çilek, domates, budala, patlıcan, biber gibi sebze ve yemiş yetiştiriliyor.

Öğretmen ve öğrenciler, yetiştirilen göveri ve meyvelerden bitkin, reçel ve soslar yapıyor.

Yaptıkları her pratikte gelişimin yüzdelik beniz oranında arttığını gören öğretmenler uygulamalarını projeye dönüştürerek TÜBİTAK projesi oluşturdu ve proje Türkiye’deki 42 proje içine girerek desteklenmeye başladı.

Hususi gereksinimli bireylerde farkındalık oluşturarak onlara yetişek ve müstakil yaşam konularında bindi sağlayıp toplumla bütünleşmelerini kolaylaştırmayı ve bu erat ile onlara hizmet sunan eşhas beyninde ilmî uygulamaları yaygınlaştırmayı amaçlayan proje, “TÜBİTAK 4008 Özel Gereksinimli Bireylere Yönelik Etraflıca Toplum Uygulamaları Tutma Programı”na alınan 42 proje beyninde kayran aldı.

“Sair okullara örnek olmak istiyoruz”

Proje yürütücüsü özel eğitim bilimi öğretmeni Halil İbrahim Ateşli, AA muhabirine, oluşturdukları alanlarda düzlük çalışmalarına 2 yıldır gece gündüz bitmeme ettiklerini söyledi.

Sebze ve meyvelerin öğrencilerle birlikte toplandığını aktaran Ateşli, “Bu yıl çokça artağan oldu bizim için, dede tohumlarıyla seramızda saf tarım yaptık. Seramızın dışında kâin arazilerimizde ise bir süreci gerçekleştirdik ve bire bir sonraki sene içre yeterli tohum üretimini sağladık kendimize.” dedi.

Ateşin, özel gereksinimli bireylerin toprakla ilgilenmesinin onları rahatlattığını gözlemlediklerini anlatarak, TÜBİTAK 4008 programına alınan projeyle özge okullara örnek olmak istediklerini kaydetti.

Proje sebebiyle çocuklarda ustalık duygusunun geliştiğini aktaran Coşkun, şunları kaydetti:

“Burada öğrencilerimiz eliyle yapılan hasat, diğer öğrencilerimizle kurulan aplikasyon atölyelerimizle yemeğe ve kahvaltıya dönüştürülüyor. Kışlık kavanozlarla hasadımızın saklanması sağlanıyor. Ben duygusunu öğrencilerimizin kazanmasını sağlıyoruz. Yapabileceklerini gösteriyoruz onlara. Kazanma duygusunu gören, temas devir bunun aynı girişim ilerisine gitmek gerek. Öğrencilerimizde da buut bu şekilde. Başarabiliyorlar ve başardıkça dahi henüz üstelik palazlaşmak istiyorlar.”

“Öğrencilerimizdeki değişimi görebiliyoruz”

Hususi terbiye öğretmeni Şükriye Boz Kandemir üstelik uygulama atölyesinde çocuklara günce yaşamda yapabileceklerini öğretmeyi amaçladıklarını kaydetti.

Çocukların yapabileceği etkinlikler düzenlediklerini dile getiren Boz, “Torunlar domatesleri seradan topluyor ve buraya geliyor. Güzel topladıkları sebzeleri doğruyorlar, temizliyorlar. Muhteşem olan çocuklarımızın burada günlük yaşamlarına ayar katabilmek. Zira bizim çocuklarımızın öğrenebilecekleri günce yaşamda çok çok öz var.” ifadelerini kullandı.

Gri, başarma duygusunun çocukların şahsi gelişimi açısından majör olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Ara Sıra öğrencilerimizin sançmak istemedikleri şeyler oluyor. Temsil sebzeye çökmek istemiyor yahut suya boylamak istemiyor. Proses ilerledikçe öğrenci yapmadığı şeyleri yapmaya başlıyor. Sebzeyi yıkıyor, lüzumlu şeyleri yapmaya çalışıyor. Çünkü bire bir eser ortaya koyuyor. Ailelerin da bu konuda bize çokça olumlu dönüşleri oluyor. Tığ da bahtiyar oluyoruz. Öğrencilerimizle birlikte tutmak bize haddinden fazla sağlık veriyor. Sabık yıldan itibaren kışlık yayın hazırlaması yaptığımız için öğrencilerimizdeki değişimi görebiliyoruz.”

Share: