Ankara’üstelik trafikte tartıştığı şahıslar tarafından bıçaklanarak maktul Samet Özgül’ün ailesi, şüphelilerden 2’sinin serbest bırakılmasına tepki gösterdi. Hak çağrısında mevcut gözü nemli ocak, zanlıların arz dokunaklı cezaya çarptırılmasını istedi.

Yenimahalle ilçesi İvedik Caddesi’nde 5 Ilk Teşrin gecesi meydana mevrut olayda, 28 yaşındaki kurye Samet Özgül trafikte ağız dalaşı yaşadığı H.İ.D., M.D. ve B.A.’nın bıçaklı saldırısı sonucu hayatını kaybetmişti. Bodur sürede yakalanan şüphelilerden H.İ.D. tutuklanırken, M.D. ve B.A. adli kontrol gibi serbest bırakılmıştı. Şüphelilerden 2’sinin erkin kalmasına reaksiyon gösteren Özgül’ün ailesi, söz konusu şahısların tutuklanarak cezaevine gönderilmesini istedi. Genç adamın yaşadığı lüp uğrunda toplanan aksiyon arkadaşları, yakınları ve ailesi hazırladıkları afişlerle ve pankartlarla türe çağrısında bulunarak suçluların en korkulu cezayla yargılanması gerektiğini söyledi.

“Oğlum hastaneye kaldırıldığında bana kimesne fen vermedi”

Özgül’ün gözü nemli annesi Hacer Baran, “Oğlum olayın ardından özel hastaneye götürülüyor. Orada hangi şekilde müdahale edildi bilmiyoruz. Çocuğumdan bana saatlerce bili gelmedi. Zanlılar, uyuşturucunun arkasına binaen her istediğini fethetmek zorunda mı? Azade kalan iki kişinin yeniden yakalanıp cezaevine gönderilmesini istiyorum. Benzeri olayı ferda başka birisine yapmayacaklarını nereden biliyoruz? Oğlum hastaneye kaldırıldığında bana kimse veri vermedi. Bu hastanenin polisi evet dahi güvenliği bulunmayan mu, bana bozukluk vukuf vermediler? Bütünü cezalarını çeksin. O hastanedekiler üstelik cezasını çekecek. Bana hastalık kimesne tıpkı hikmet vermiyor?” dedi.

“Türe istiyorum”

Anne Baran, suçluların sunma bati cezayı alması gerektiğini söyleyerek, “Oğlumun hiçbir suçu yoktu. Babası tutmuş, oğlu kesmiş. Senin babalığın batsın. Katiyen denetimli azadelik istemiyorum. Yeter bundan sonra. Hak istiyorum. O adamlar eroin satıyor yetmiyor, çocuklarımızı kesiyor. Bunlar ilişik şifahane açılsın, otama etsinler bunları. Benim çocuğumu babası tutmuş, çocuğu kesmiş. Bana çıktı mülevven atmak yasak. Ego çocuğumu beyaza bürüdüm, kendimi da siyaha. Onlar bile mahkemeye çıktığı ahit üçüne da en marka parafin bando giysi göndereceğim. Bu çocuğun litrelerce karın aktı. O hastane çalışanları kazandıkları paraları elbet harcayacaklar?” ifadelerini kullandı.

“Hastanede o dakika müdahale ika imkanı varken hastalık müdahale edilmedi?”

Özgül’ün babası İsmail Hakkı Özgül ise oğluna zamanında müdahalede bulunulmadığını tez ederek, “Bütün suçluların bulunmasını ve o özel hastanenin soruşturulmasını istiyorum. Hastanede o zaman müdahale etme imkanı varken illet müdahale edilmedi? Şayet müdahale edilseydi belki bile benim oğlum şu zaman yaşıyor olacaktı. Içki kaybından öldü benim çocuğum. Hastanenin önündeki kaldırımda yatmasına karşın kimse ilgilenmemiş. Benim çocuğum kendisiyle konuşmaya gelindiğini zannediyor. O anda apansız saldırıyorlar” şeklinde konuştu.

“Herkesi canından bezdiren bir aile”

Ağa Esat Özgül da zanlıların çokça sayıda suça karıştığını encam sürerek, “Kardeşimi öldüren on paralık kimesne eliyle antipatik, herkesi canından bezdiren benzeri karı. Babası taksicilik yapıyor amma onun dışında de gelişigüzel kalem mekan basma, çarpma ika konularını rahatlıkla yapabiliyorlar. Ben ailem üzere layenkati insan gibi süregelmek için çalışıyoruz. Bir durumda ben de kalabilirdim. Trafikteki öldürmelerin cezaları bu büyüklüğünde görgüsüz olmamalı” dedi.

“Zanlıların yeniden tutuklanmaları için mukteza başvuruları yapacağız”

Davanın avukatlarından Maksat Demirci, “Kardeşimizi 28 yaşında mezara götürdüler. Zanlıların üçü üstelik hem maden yön etkisi altında hem da efdal derecede ispirto almışlar. Zanlılardan ikisi maalesef erkin bırakıldı. Bu de ailenin acısını tıpkısı kat elan artırdı. Bunların yine tutuklanmaları üzere vacip başvuruları yapacağız. Yaptıkları ukubet, ağırlaştırılmış müebbet mahbes cezasıdır. Mevkufiyet üzere cemi şerait sağlanmasına karşın başıboş bırakılmaları akilane olmamıştır. Bunun itirazını yapacağız. Olay şeb 23.00’birlikte ergin ama sabahleyin 08.00’e büyüklüğünde kimse bize haber vermedi. Er haberimiz olsaydı belki Samet’i kurtarabilirdik. Zanlılar parkta hiçbir özdek yapmamış kabilinden otururken uğramış” şeklinde konuştu. – ANKARA